Durugörü

Durugörü (clairvoyance) canlı ve cansız nesnelerin ve olayların beş duyunun yardımı olmadan (paranormal olarak) algılanmasına verilen addır.

Durugörü kişide objektif veya sübjektif vizyonlar ya da imaj duyumları tarzında belirebilir. Durugörü fenomenine, hipnoz, doğal uyku, uyku-uyanıklık arası, izolman, vecd, trans gibi Parapsikoloji’de “değişik şuur halleri” adı altında incelenen degajman hallerinde daha sık rastlanır.

Durugörü fenomen ve yetenekleri metapsişikçiler ve parapsikologlarca çeşitli sınıflara ayrılarak incelenir.
Metapsişikçiler durugörü yeteneklerini başlıca şu sınıflara ayırırlar:


Gizligörü (lüsidite): Gözler kapalıyken çevreyi görebilme.

Kritoskopi. Saydam olmayan cisimlerin ardını görebilme

Alteroskopi (alloskopi): Kişinin başkalarının bedenlerindeki iç organları, bunların işleyişlerini, auraları görebilmesi ve bu sayede bedensel rahatsızlıkları saptayabilmesi. Bu yetenek kişinin kendi bedeni için sözkonusu olduğunda yeteneğe otoskopi adı verilir.

Teleoptik: Kişinin beş duyusuyla algılayamayacağı uzaklıktaki ya da kapalı bir ortamdaki olay, nesne ve canlıları algılayabilmesi. Bu yeteneğin bir çeşidine coğrafi ya da gezici durugörü (remote viewing) adı verilir. Gezici durugörü medyumları içinde en ünlüsü olan ABD’li Ingo Swann’ın bu yeteneğini kullanabilmesi için kendisine yerkürenin herhangi bir yerinin enlem ve boylam koordinatlarının kendisine verilmesi yeterliydi. ABD’nin soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı Swann’ın bu paranormal yeteneğinden yararlanmış olduğu ileri sürülür.

Zamansal durugörü (prekognitif ve postkognitif durugörü): Yeteneğin geçmiş veya gelecekteki olayları algılamaya yönelik olması.

Telepatik durugörü.

  Aslında yazıma ocak ayından sonra Astral seyahatla başlayacaktım ama benden durugörü konusunda bir kardeşimin bilgi istemesi sonucu bugün uzunca yazmak zorunda kaldım. Bugünlerde yoğun çalışmalarım olduğu için yazmaya fazlaca vakit ayırmak istemedim. Ama aklımda kalacağına ve unutmamaya çalışacağıma yazayım daha iyi olur dedim.
  Ben öğretmenim. Üç ay önce emekli oldum. emekli olmamın tek nedeni hedefim olan çalışmalarımın sonucunu bir an önce almaktı.
  Ben 5 sene önce çalışmalarıma bir rüya sonucu astrali araştırarak başladım. Önceleri bir ortalama ayda bir astral yapıyordum ve çok çeşitli yerlerde kendimi buluyordum. yani başkalarının anlattığı gibi sadece bedenime yukarıdan bakmıyordum. Sonraları 15-20 günde  bir yapar oldum. Güzel bir gelişme idi. Ama aslında astraller beni sıkar da olmuştu. Ayrıca anlatılanlara inandırmak ta zordu. Başkaları ile paylaşmaya çalışıyorsun nerede ise deli denir hale gelmişti. Yine bir sabah saat 08.00 cıvarı gözüm kapalı olarak tam karşıma bakarken aniden tam karşımda ve sanki benimle bütün halde altın gibi bir göz gördüm. tabii bayağı korktm ama yinede astralden gelen cesaretle kaybetmek istemedim (Atalente kardeşimin birinci sorusunun yanıtı). 6-7 saniye bakındıktan sonra kayboldu. Ve kayboldu sonra ve zaten arasıra duyduğum üçüncü göz olabilir mi diye araştırdım. Tabii bu aniden beliren göz ile ilgili bir bilgi bulamadım. Eğer aldığım görüntü üçüncü gözün açıldığına delaletse çok iyi ve mutlaka devamı gelecektir dedim ve durugörü ile ilgili kitap aldım. Sadece bana açma ile ilgili bilgiler veriyordu ve benim buna ihtiyacım olamayacağını anladım ve zaten de yavaş yavaş görüler almaya da başlamıştım. Bu yaz ayında olan şeylerdi. Okul tatildi ve çalışma imkanım çok iyi idi. Okullar açılınca hafta sonları ve gündüzleri ağırlık vermeye başladım ve gündüzleri sadece basit durugörüler almaya başladım. yani gözümü kapatınca iki kaşın arasına biraz baktıktan sonra mor-lacivert-siyah tonlarında ve pek seçilemeyen görüntüler. akşamları veya sabahları net görüntü geliyordu ama ben ne olduğunu anlayamıyordum. Ayrıca tam 4 tür görüntü geliyordu ve şu an bu tür sayısı 5 oldu. Yazın sonunda bir ay denedim. Yani 2010 yılının ağustos ve eylül ayları yani. Mükemmel görüntüler geliyordu tabii ben bunları da biraz çocuksu şekilde kullanmaya yeltendim. Buna rağmen başarılı oldum. OUzay görüntülerinden tutun da bir arkadaşımın evinin içine kadar çok çeşitligörüntüler geliyordu. Ama istediğim gelmiyordu. Nihayet 2010 kasım  28 de yani şimdi farkettim tam benim doğum günümde. En istediğim pencere türünden görüntüler geliyordu ve denemek için aklıma "klozet göreyim" dedim ve bir klozet göz önüme geldi ve bir çocuk klozete çişini yapıyordu. Oh dedim madem böylece ve gelecekten haberlerin gerçek olup olmadığını anlamak için kendi geçmişimden bir olay istedim zihnimden geçirerek. anında gözümün önüne geldi. Ayrıca bunun içine girip bir tür yolculukta yaptım. (Atalente kardeşimin ikinci sorusu) İkinci tür pencerede yolculuk olmuyor sadece izleniyordu ve bunu tecrübe edinmiştim. Bu türü en çok beklediğim tür olarak kayıtlarıma geçirdim ve genelde hep bunu beklerim. Arkasından gelecekle ilgili bir şey istedim ve gördüm. Üç gün sonra oldu gördüğüm. Tabii okul hayatım olduğu için hafta içi çalışamıyordum ve her eve gelişimde gözümü kapatınca görüme çocuklar sayılar veya başka okul ifadeleri geliyordu. Hafta sonları ise az önce anlattıklarım gelmez olmuştu. sonra üç ay içinde çok güzel bazı görüntüler geldi ve bunlarıo başka amaçlarla kullandım biraz. Nihayet Mart (2011) ayında tekrar oldu görüntüler. Bu defa iki hafta içinde üç ölüm görüntüsü geldi ve aynısı da oldu. Eşim bana kızmaya başladı ne biçim adamsın hep kötü haberler veriyorsun diye. Ve birazda kızarak üçüncü gzöü bırakmaya karar verdim aniden. Bir kaç ay yapmayayım bakalım dedim ve tekrar astrallere döndüm. Bir baktım ki astralleri haftada iki kere yapar olmuşum.Bu arada yinede durugörü aklımda idi ve ayrıca meditasyonlara da başlama kararı aldım. Aslında meditasyonun ne olduğunu da bilmiyordum. Bir yazarın kitabını aldım. aynı zamanda kolay gevşeyemediğim için ek  çalışmalara ihtiyacım vardı. O yazarın meditasyon kitabında bir meditasyon vardı ve çok mükemmel sonuç verdiğini ama kafayı üşütebilirsiniz diyordu. Çalışmanın yararını en az 6 ayda alırsınız diyordu ama ben ilk defasında aldım. Bunu sonra özellikle bu platformdaki arkadaşlarımın çok faydalanacağını zannederek ayrıca açıklayacağım ve yazacağım. Eminim ki en az %20 niz hayal gücü güçlü ise bunu yapabilecektir. Ve bu çalışmaların sonucunda diklemesine bakınca uzayın herhangibir yeri karşıma gelir oldu. Madem böyle dedim tekrar durugörüye geçeyim belki başka değişiklikler olabilr dedim ve oldu da. Bu çalışmayı beklerken arasıra iki kaşın arasına dikkat kesiliyordum bakalım görü gelecek mi diye ve yavaş yavaş tekrar gelmeye başlamıştı. Ayrıca bende başka bir durum var neye odaklanırsam odaklanayıp 10-15 saniye sonra başımın sol tarafı sanki bir el tarafından okşanıyor veya ovuluyor gibi oluyordu ve bu benim üçüncü göze odaklanmamı engelliyordu. Buna rağmen sabırla bu ikisini paralel yürüttüm. ve derken ben de başka bir şey daha gelişti ve bunu zamanla tam yapınca açıklayacağım. Unutmamak için bu süreçte arasıra astral yapıyordum ve artık istesem haftada 4-5 defa çıkar hale gelmiştim. Bu arada parapsikolojik araştırmalar yapan iki yazarla tanıştım ve bu kişiler bana durugörü yeteneğimi aniden kızgınlıkla bırakmamdan kaynaklandığını söylediler. (Atalente kardeşimin üçüncü sorusunun yanıtı). Buna katılıyorum. Ayrıca öğrencilerimle ders yaparken çok yoğunlaşmamında zararları oldu bunu da biliyorum. Üç aya yakındır yoğun çalışma içine girdim. Şu meditasyonun bana kazandırdığı evren durumu çok güzel bir şey. Durugörümde artık nerede ise 2 yıl önceki haline gelmek üzere ama son bir aydır gelen uzay veya uzay gemisi görüntülerini çok merak ediyorum ve durdurabilsem çok iyi olacak. Bu  görüntüler benim durugörümden mi kaynaklanıyor yoksa bahsettiğim meditasyonun bir sonucu olarak kazandığım süper bir durum mu veya başka bir şey mi tam bilemiyorum ama pek yakında bunu halledeceğim.
   

     Şunları çok iyi anladım şu iki yılda. illaki yapacağım demek hiç iyi olmuyor. Diretmek aksine geri götürüyor ve defalarca denedim ve bu tavsiyeyi de bana önemli bir arkadaşıım verdi. Günlük hayatta kızgınlık içinde olmamak çok faydalı oluyor. Yani odaklanınca akla başka bir şey anlık bile gelmeyecek. Ben gündüzleri rahat gevşeyemiyorum ve bunu astrallerde de denedim. İllaki akşam saat 20.00 sabahları10.oo arsında yapacağım ve yapıyorum. Benim için otururken veya yatarken farketmiyor. Ama yatarken aniden uykuya da kaçılabiliyor. Bu da astral  için de geçerli.

      Sİzlere ayrıca çalışma tavsiyelerim olacak. Tabii en güzel yer en karanlık yerdir. Yani gözünüzü kapatınca baktığınız alan az sonra öncelikle mor-lacivert olmalı. Zamanla başka renklere alışırsınız ama size çok zaman kaybettirir. Gözü açıkken de deneyin. En güzeli ışık almayan tuvalet veya  banyolar. Ben bunu iki aydır kime anlatsam başarılı olduklarını ifade ettiler. Zayıf ta olsa görüntü aldıklarını söylediler. En azından tam baktığınız yer çevresinden farklı olur. Tuvalete veya banyoya girin ışığı yakmayın. Fayanslara 30-40 cm uzak durun ve gözünüzü kırpmadan tam karşınıza bakın. Arasıra biraz ışık vererek değişik durumları gözlemleyin. Göreceksiniz karşınızda el güyüklüğünde daha açık renkte bir alan oluşacak. Bunun içinde değişik varlıkları görebilirsiniz. Belki aniden varlıkları görmezsiniz ama bazı şekiller görebilirsiniz. Eğer önceden bazı yetenekler varsa çabuk gelişirsiniz. Veya yine güneş batmakta iken o yöne doğru bakın ama arada binalar olsun ve sonra gözünüzü kapatın. İki kaşın arasına bakın o binalar veya ağaçlar karşınıza başka renklerde gelecektir ve bu üçüncü gözünüzü açmaya yardımcı olacaktır. Eğer öğrenci iseniz bir arkadaşınız yazı tahtasının önnde duruyorsa ona dikkatli bakın sonra gözünüzü kapatın ve iki kaş arasına bakın bu da faydalı. Tabii bunu da yaparken oda biraz ışıklı olmalı.

  Ayrıca gece iyi bir uykudan sonra uyanınca gözlerinizi açmadan  iki kaşın arasına gözleriniz ağrımayacak şekilde bakınca hiç olmazsa basit görüntülerin geldiğini göreceksiniz. En güzel de bu. Ama ışık varsa oldukça engeller bunu. Şimdilik yazacaklarım bu kadar. Aklıma geleni yazdım. Sonra yine ilave ederim gerekirse. İyi akşamlar...

  Vallahi siz bilirsiniz ister inanın ister inanmayın. Ben ayrıca güneşe bakma olayını bir ışık olarak anlatmadım Gözünüzü kapatında o zayıf ışığın önünde ne varsa o bina veya başka her neyse aynen gözünüzün önüne tam  yani eksiksiz olarak gelir. Bu çalışmalar üçüncü gözün açılmasına yardımcı olur ve bir deneyin sizde derim. Bakın ve deneyin aynı şekilde. siyah bir karton üzerine beyaz bir şekil çizin ve 8-10 saniye bakın gözünüzü kapatıp tam iki kaşın arasına bakarsanız o siyahın içine kesilmiş karton şekli aynen karşınıza gelir. Ama ben burada bu herkesin bildiği basit durumu değilde daha anlamlı ve çalışılabilecek bir tücrübemi anlattım. Ayrıca ben burada kesin tecrübelerimi aktardım ve hiçbir yerden alıntı yok. Ayrıca o sizin bahsettiğiniz güneşe bakıp ışık görmek veya  gözü ovcalamak veya başka şekilde ovmak göze ve beyne çok zarar verir. Günlerce baş ağrısı yapar. Yani göze gelen ışıktan değil görüntüden bahsettim ve bir deneyin sizde derim bu herkezte olur. Ben bunları da araştırıyorum. Şunu bilin sayın arkadaşım ben burada övünmek için yazmadım. arkadaşlara bilgi vermöek ve başka arkadaşımın sorusunu yanıtlamak için yazdım.  Ama zamanı  mutlaka gelecek bazı şeylerin...Ayrıca istesem mentalizme geçebilirim ama çocuksu şeylerle ilgilenmiyorum. Astralden sıkılma nedenlerimi de tam açıklamadım zaten.  Bugünlerde "kabala" üzerinde de çalışıyordum ve bazı alemleri de incelemeye aldım ama sadece üçüncügöz ve durugörü çeşitleri çevremde ki insanlara daha iyi anlatılabilecek diye önceliğe aldım. Ayrıca bir çok insana da yardımcı olabileceğim bir durum. Astrali daha toplumumuzda anlayan (daha doğrusu anlamak istemeyen)yok. çalışmalarımın içinde sadece geçici bir süre astrali bırakmak zorunda idim. Ama bilinç unutmasın diyeyinede 10-15 günde bir yapıyorum. Hedefim şu: Durugörüyü tam kullanacağım günler yakın. Bakın aylar demiyorum. sonra topluma net anlatacağım. Tabii bu andan itibaren de astrali anlatacağım topluma. Tabii bu toplumun devamı olarak ta dünyaya tabii.
   Ayrıca başka bir çalışmadan bahsettim ve bunu da sizlere ve burada üye diğer arkadaşlara çok güzel bir şekilde nasıl yapacaklarını da anlatacaktım ve bu çalışmanın sonucunu da buradaki arkadaşlarımın göreceğini yazmıştım ve yarın bunu yazacaktım. Artık bunu da arkadaşlarımın tercihine bırakıyorum ve isterlerse bunu da yarın ayrıntılarla açıklarım.
 Tekrar başa döneyim. Üçüncügöz astral gibi net parapsikoloji değil. yani başka insanlara gün gelir anlatılabilir. Ben üçüncü göz sayesinde basit şekilde maddeleri etkileyebiliyorum . hatta bazısında çok ileri seviyedeyim ama amacım madde üzerinde etki değil. Amacım insan zihni  üzerinde etki edip her insanın içindeki gücü uyandırmasına katkıda bulunmaktır. ben bir yıl sonra biyoenerjiye geçeceğim. bir çok şeyle ilgileniyorum ve sıraya kpoymak zorunda idim. Amaçlarımın biride buraya "siriusufo" ya gelecekte maddi yardım etmekti. tabii nasıl yardım edeceğimi herkez şaşkınlıkla görecekti. ve bunu mutlaka yapacağım.

  Sayın arkadaşlarımdan bir ricam var. Bugün bir iletiye katıldım "Aktrüsler" le ilgili ve yazarken iki ay yazı yazmamaya kararlı idim. Ama bir arkadaşın isteği ile oldukça uzun bir yanıt yazdım. aslında bugünlerde yazacak vaktim yoktu daha doğrusu buraya ayıracak vaktim yoktu. Ama bir arkadaşa yanıt için yazdım. Şu andan itibaren vaktimin bir saniyesini boşa harcamak niyetinde değilim ve Şubat ayına kadar bu güzel foruma kesinilkle bakmayacağım. Sadece buraya değil başka üyesi olduğum yerlere de bakmayacağım ve buna "face" im de dahil. Kırgınlıktan dolayı falan değil ve yanlış anlamayın. Bana yani bugün yazdıklarama hiçbir yanıt vermeyin. Çünkü iki ay hiçbir internet te olmayacağım boşa yazarsınız sayın kardeşlerim. Ama dönüşüm çok muhteşem olacak...iyi akşamlar

Edit:Mesajlar birleştirildi.Ard arda mesaj yazmayınız sayın Hiçlik .

merhaba arkadaslar, dünya disi varlilklara geceleri dosdogru giden isiklara merakimla basladi tabi bunlar ucak deildi bazen öyle oluyordu ki takip ettigim bir parlak cisim aniden gitmeye basliyor gözden kayboluncaya kadarda devam ediyordu bunu halen görüyorum ama ne teleskopla yakalayabildim nede dürbünle net bir görüntü neyse asil konuya geleyim ben uyurken konusan biriyim hatta bazen kendi sesime bile uyandigim olur sonra merak ettim yaw nediyorum acaba sonra tam benlik bir telefon programi buldum geceleri belli bir ses seviyesini gectiginde otomatik kayda basliyor neyse sabah oldu tabi merakla dinlemeye basladim pek anlasilmiyor dediklerim lakin kafami cok karistiran bir kayit olmus bir seye karsi cikarmis gibi cIK sesi cikariyorum ve ayni andada hayir diyebildigimi  duydum odada yalniz benim ve kayit zamani sabaha karsi 4 civarlari böyle bir yetenegim yok ayni anda iki ses cikarabilmek gibi nasil oldu bilmiyorum haaa bazende tam uykuya dalmadan önce beynimde konusmanin ortasindan alinmis sesler duyuyorum acaba kafayi mi yiyorum )))))

evet olabilir eger dünyadan yön veriyorlarsa olabilir durup bir süre sonra yeniden devam etmesi ;ve birkeresinde hic unutmam ve yüksek rakimli bir yerdeydik yine düzgün yol alan bir isik artik ne kadar uzak tahmin bile edemem izlemeye devam ederken isiklarini tam bulundugumuz yere yöneltti  sanki birden farkindalik oldu gibi tabii  amca ogluyla bakakaldik 2sn filan sürdü sonra yeniden devam etti

evet olabilir eger dünyadan yön veriyorlarsa olabilir durup bir süre sonra yeniden devam etmesi ;ve birkeresinde hic unutmam ve yüksek rakimli bir yerdeydik yine düzgün yol alan bir isik artik ne kadar uzak tahmin bile edemem izlemeye devam ederken isiklarini tam bulundugumuz yere yöneltti  sanki birden farkindalik oldu gibi tabii  amca ogluyla bakakaldik 2sn filan sürdü sonra yeniden devam etti

Hımm, farkındalık olmuşsa uydu olmayabilir.

Bu bölümü açtığınız için teşekkürler sayenizde "neyi,neden ya da çıldırıyor muyum?"sorularından kurtuluyorum sanırım,çünkü bunu ciddi şekilde inceleyen bilimadamları var.Sanırım benim ki zamansal durugörüye giriyor. :-\Korkmalı mıyım?